Herseyden Biraz

Başlığı görür görmez aklınıza gelen ilk şeyi merak ediyorum ama önce isterseniz gelin birlikte düşünelim, gözümüzün önünde canlandıralım bu ülkeyi. Bir kız düşünün işsiz. İş arasa da bulamayan, bulsa da diplomalı mesleğinde amele gibi çalıştırıp alacağı paranın asla asgari ücretin üzerine geçmeyecek olduğunu çoktan kabullenmiş.Hatta kendi mesleğinin haricinde bile iş bulamayacağını kabullenmiş. Bu kız bir gün ağrıyan diş şikayetiyle hastanenin yolunu tuttu sabahın erken saatlerinde. Randevular sekizde başladığı halde ne bir sekreter ne de bir doktor vardı. Bu ülke de hiçbir iş vaktinde başlamaz ve insanlar dakik değildi. Sekreterin yaptığı işi düşünen kız "Ne kadar güzel bir iş" diye düşündü...Eminim bunu çoğu kişi içinden geçiriyordu . Derken sekreter geldi.Gelen sekretere kayıt yaptıracak olan bir kuyruk insan ise hep aynı şeyi duymaktadır : "Masanın önüne geç ! " İnsanlar yüksek sesle ve sertçe söylenen bu sözü anlamasa da robot gibi sorgulamadan önce

Bu aralar camdan dışarı baktığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oldu ? Her şeyden önce bu aralar nasıl hissediyorsunuz ? Benim dikkatimi çeken ilk şey mevsiminden önce açmış çiçekler, oldukça dengesiz bir kış mevsimi ve bunun bir görünüp bir kaybolan güneş gibi, benim duygularım üzerinde yarattığı dalgalanmalar. Sanırım bu konuda mutsuz olan sadece biz değiliz. Geçen sene ve bu sene varlığını gözle görülür şekilde hem çevremde hem üzerimde hissettiren mevsim değişimi beni ciddi ciddi oturup bunu düşünmeye itti. Derken bu düşünceleri savuşturmak için rastgele açtığım kitapta bir yazıya denk geldim " mevsimlere göre yaşa " diyordu. Tesadüf diye bir şey yoktur.  Bu yazının doğru zamanda karşıma çıkması gibi. Şu an sihirli kelimeleri söyledim aslında "doğru zaman" . Beni daha derin düşünmeye iten bu sözün aslında en açık hali. Bu aralar hissettiğim şey tam olarak "mevsimsizlik" . Halbuki mevsimler daha ilkokulda öğrendiğimiz bir şey, hatırlıyor mu