11. Izmir Uluslararası Kukla Günleri !




Etkinliği bildirmek için geç kaldım ne yazık ki.😫
Kukla gösterileri İzmir'de her yıl Mart ayında oluyor.
Kuklalara olan ilgim sayfanın adından anlaşılacağı üzere oldukça fazla,bu konuda gerçekten sabırsızım.
Yeni gösteriler için bir o kadar meraklı,heyecanlı ve her sene bu güzel ailenin dahada genişlediğini, ilginin daha çok arttığını görüyorum.


GÖSTERİYE KİMLER GİDEBİLİR ?

Genelde kukla gösterilerini sadece çocuklar izlermiş gibi bir algı bir çekince var ,aslında bu tamamen yersiz değil yani evet öncelik onlar ve birçok oyun onlara göre ama kelimenin tam anlamıyla yediden yetmişe izleyebileceğiniz çok güzel anlamlar barındıran sözsüz ve dilsiz gösterilerde mevcut.

Sonuçta 20 ülke ve 40 tane gösteri söz konusu içinde bana göre her yaştan insanın ilgisini çekebilecek gösteriler mevcut.Ayrıca bu sene özellikle çocuklardan çok gençlerin ve yetişkinlerin yoğunluğu gözümden kesinlikle kaçmadı.

Salona girmek için dışarda beklerken insanlar ,çekinerek geldiklerinden bahsediyorlardı ama kendi yaşıtından bir sürü insan görünce düşündükleri gibi olmadığını anlamış olmalılar ki ben, oyun bittikten sonraki memnuniyet ve yüzdeki tatlı gülümsemeleri görünce seneye bir daha geleceklerine emin oldum.Giderek büyüyoruz.❤

Eğer sizinde böyle çekinceleriniz varsa kısmen yersiz olduğunu belirtmek için böyle bir açıklama yapmak istedim, kısacası çekinmeyin alın eşinizi, dostunuzu, çocuğunuzu hep beraber çıkın çıkın gidin 😄

ETKİNLİKLERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN !

izmirkuklagunleri adresinde her sene Mart ayında güncellenen festival programından gösterileri,oyun, söyleşi,sergi ve yarışmaları takip edebilirsiniz.



BİLET SATIN ALMA

Biletleri de bu siteden alabilirsiniz.Önceki senelerde AKM veya oyunun oynanacağı yerlerden bilet temin edilebiliyordu ama bu sene değişmiş.Sadece internet üzerinden satın alabiliyorsunuz yada gösteri başlamadan yaklaşık bir saat önce gösteri merkezinde açılan gişeden temin edebilirsiniz. 👍

KADIN OLMAK (UNFOLDİNG) - MARGARİTA BLUSH / AMERİKA




Gelelim benim gittiğim gösteriye, 18 Martta AKM' de ki gösterisine gittim ben.Oyun ismiyle ve konusuyla gerçekten bende merak uyandırdı.
"kadın olmak" orjinal ismiyle "unfolding" açılmak, gelişmek aslında konusuna baktığımızda "kendini keşfetmek" anlamında kullanılmış diyebiliriz.




Oyun başlamadan önce çektiğim bir kare, gösteri başladıktan sonra fotoğraf çekmek ,videoya almak kesinlikle yasak,ben biraz çekmeyi denesem de çok net olmadılar malesef 😕

Herşey kağıttan adeta kuklalarda el yapımı hatta çok amaçlı her şekle giren dekorlarda kağıt, arada söyledikleri mırıltılı şarkılar ve çalan hoş melodilerde sanırım kendilerine özgüymüş.




Sahneye önce üç kadın oyuncu çıkıyor avuçlarında yıldız taşırmış gibi parıltılarla bir ritüel , bir takım mistik olaylar yaşanmaya başlıyor.Oyunun tanrıça mitlerinden esinlendiğini zaten okumuştum.Bu mistik olaylardan sonra sanki adeta doğa uyanıyor bir mucize gerçekleşiyor ,sepet gibi yaptıkları kağıdın içinde bir ışık beliyor ve kuklamız sanırım ismi  Aya, dünyaya geliyor ve hikayesi başlıyor ...


Önce saçları yanlardan toplu çıtı pıtı Aya doya doya çocukluğunu yaşıyor.Beşiği paraşüt oluyor.Emekliyor , yürüyor,uçuyor, çiçekler koparıyor hatta birde dost ediniyor.Bilge ağacın hemen üstünde bulunan kuş, onun herşeyine yardım eden en yakın arkadaşı ve bence hayallerinin de temsili olabilir diye düşünüyorum ben.




Gün bitiyor ve üç kadının gölge oyunları ve mistik anlatımlarıyla gece aydınlanıyor,minik Aya'nın saçlarının bağcığı çözülmesinden onun büyüyeceği mesajını  alıyoruz.Gün doğuyor,ağacın üstünde uyuklayan Aya uyandırılıyor,saçlarının bağı çözülüyor,elbisesi etek oluyor.Aya artık genç bir kız.


Yine dışarda en yakın arkadaşıyla koşup eğlenirken,ağacın altından bir çocuk daha beliriyor ve bir gün yanlışlıkla kafa kafa çarpışıyorlar.İlk görüşte aşkın balyoz etkisi olduğu hepimize geçiyor sanırım ve tanışıyorlar beraber sandal sefasına çıkıp tuhaf ve eğlenceli bir şekilde şarkılar bile söylüyorlar. 



Gece oluyor ve gölge oyunları artık Aya'nın bir kadın olacağını işaret ediyor ve gün doğduğunda iki kukla yan yana uyanıyorlar üstelik birde ağlayan bebek sesi duyuluyor.






Bebek ağlıyor,kim bakacak çocuğa? İkiside birbirini dürtüp uyuyor ,en sonunda sonu gelmeyen ağlamalardan ikiside kalkıp bebekleriyle yüzleşiyorlar.Baba işe gidiyor ve Aya'nın mücadelesi başlıyor.



Saçlar topuz oluyor,eller kollar sıvanıyor.Aya tüm bunları şaşkınlıkla izliyor ama sadece anlık işlermiş gibi eğlenceli bir şekilde yapıyor.Üç kadın ve en yakın arkadaşı kuş, ona evi süpürmeyi, çamaşırları yıkamayı ve yemek yapmayı öğretiyorlar. İlk gün böyle bitiyor.



İkinci gün yine aynı şeyler ama Aya'nın yüzü eskisi gibi değil artık bu işten sıkılmaya başlıyor gibi.Herşey aynı temizlik,çamaşır,yemek.Üstelik herşey bitti biraz soluklanayım kahve içeyim derken bebeğin ağlamaya başlaması eminim hepimize çok tanıdıktır. 

Gün sonunda yorgunluktan kendini bıraktığı yerde uyuyup kalıyor.


Üçüncü gün artık hiç gülmüyor,rutin işleri yaparken ki güçsüzlüğü yorgunluğu yansıyor bize.Yemek yaparken sanki herşey üstüne geliyor,sinirleniyor ve öfkeli bir şekilde mutfakta herşeyi bir kenara saçıyor.Üç kadına ve yakın dostuna kızıyor,derken bu kaos ortamında yanlışlıkla fırlattığı birşey kuşa çarpıyor ve olduğu yerde yığılıyor.







 Peki Aya eski dostunu,geri getirebilecek mi ? Sıradaki yolculukta,dalgalı fırtınalı denizlerde onu neler bekliyor ? İşte devamı ...








"Marcel Proust’un “Bilgeliği edinemeyiz, onu ancak kimsenin bizi çıkaramayacağı ya da alıkoyamayacağı bir yolculuğa çıktıktan sonra keşfedebiliriz.” sözünden esinlenerek hazırlanan performans, tanrıça mitlerinden ve dünyanın değişik kültürlerinden yola çıkarak kadınların hâlâ her gün karşılaştığı ve üstesinden gelmeye çalıştığı önyargılara farklı bir bakış sunuyor."


"Unfolding modern kadının gücünü geri alması ve kendini keşfetmesi üzerine kurulu büyüleyici bir 21. yüzyıl masalı."



Bilerek sonunu anlatmıyorum,videoda belli bir kısmı mevcut ama hepimize tanıdık gelen bu duygularla harmanlanmış oyun sizinde ilginizi çektiyse ve sonunu merak ediyorsanız gidip izlemenizi tavsiye ederim.



Umarım sizlerinde kukla gösterileri hakkındaki önyargılarınızı yıkmaya birazda olsa yardımcı olmuştur,biraz olsun ilginizi çektiyse ne mutlu bana.



Ben paylaşmakta biraz geç kalsam da dün aynı zamanda 

21 Mart yani Dünya Kukla Günüydü.Kuklaların büyülü dünyasına adım atan tüm kukla severlerin bu güzel günü kutlu olsun ! 💙🎉

Sevgiler...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Ülke Düşünün Herkes Mutsuz !

Mevsimlere Göre Yaşa !

Instagram Profil Fotografı Neden Görünmüyor ?