Okumak mı ? Izlemek mi ? - En Sevdıgım Tıyatro Oyunları !


⭐ Merhaba ⭐

Umarım yeni yıla, kenarlara savrulan tüm parçalarımızı toplayıp, bir güzel yerine koyup eksiksiz, bir bütün olarak girmeyi başarabilmişizdir. Ne mutlu onlara öyleyse !

Bu yılın ilk yazısına güzel bir soruyla başlamak istedim ayrıca sevdiğim şeyleri de paylaşma fırsatı elde etmiş olacağım sizlerle. Ne dersiniz ?



HER ŞEY DEĞİŞİYOR, ÖNCELİKLERİMİZ BİLE :


Geçen yıl kendimi çok fazla zorlamadan ama kitap okuma işini de elden bırakmayacak şekilde "her ay bir kitap okuma" hedefi belirledim. Gelin görün ki hesapladığımdan daha yoğun, yorucu bir yıl olacağını asla tahmin edemezdim. 

Sanırım bu yoğunluktan ziyade hedeflerinize başka hedeflerin eklenmesi ve önceliklerinizin yer değiştirmesi ile ilgili. 2018 yılı başında öncelikli hedefimi kitap okumaya vermek istesem de, bunun yerini belli bir zaman sonra kariyerim aldı, bunun yanı sıra, çok sevdiğim başka bir şeye daha vermek istedim kalan vaktimi, dans etmek gibi. Bunların arasından arta kalan minimum süreye de kitapları sıkıştırdım.

Tercihlerimin bir yıl içerisinde, başından sonuna kadar geçen sürede bu kadar değişmesi hem şaşırtıcı hemde düşündürücü. Bir yıl içerisinde oturdu sandığınız bütün taşlar yerinden oynayabiliyor, ister sizin dahilinizde ister dışarıdan görünmeyen bir el tarafından. Ve işin en güzel tarafı daha yeni ,bir yılın kapısından içeri adım attık ve zamanın bize ne gibi değişimler getireceği hakkında bir fikrimiz yok.


BİR GÖZLEM SONUCU :

Planlanmış hiçbir şeyi sevmediğimi, uymakta çok zorlandığımı, "okunacaklar" listesi yaptıktan sonra gidip alakasız bir kitap almamla açıklayabiliriz. Geçtiğimiz yılda listeden bağımsız aldığım kitapları toplayıp şöyle bir baktığımda elimde bir sürü tiyatro oyununun olduğunu gördüm. Meğer ben roman okuyacağım diye kendimi zorlarken aradığım huzuru tiyatro oyunlarında bulmuşum. Arka arkaya okuduğum tiyatro oyunları sonrası da şu soruyu sordum kendime : "Okumak mı? İzlemek mi? "


OKUMAK MI ? İZLEMEK Mİ ?

Evet bu soruyu size de soruyorum aynı zamanda.Benimle aynı düşüncede olun yada olmayın, görüşlerinizi bana yazmanızı istiyorum.
Henüz bir kitap ismi vermesem de çoğu, çok bilinen eserlerden ve siz belki de kitabını okumadan çoktan belki bilinçli, belki de tesadüfi bir şekilde bu eserlerin gösterilerini izlediniz bile.
Bense çok kez izleme fırsatı elde ettiğim halde kafama takılan bu soruyla hep erteledim. Çünkü doğru hissettirmedi açıkçası bu bana. 

Evet belki de sağda solda , oyunlar hakkında bir çok alıntılar gördünüz, buna istinaden gitmek istediniz. Yine de doğru olan sizce, sağdan soldan bildiğinizi sandığınız yarım bilgilerle gösteriyi birleştirmeye  çalışmak mı? 
Yoksa, hiçbir fikir ve bilginiz yokken rastgele bir oyunda bunu tecrübe etmek mi? Bu durumda eleştirecek bir şeyinizde olmaz. Belki sözler eksik söylenmiştir, belki o duygu tam verilememiştir ama siz bilmediğiniz ve anlamadığınız için çok yanlış düşüncelere kapılabilirsiniz.


Tiyatro oyunları yazılı bir kaynağa bağlı kalsa da yorumlanmaya, değişime açıktır fakat siz ilk olarak yazılı kaynağın kendisine başvurup önce yazar hakkında sonra eser hakkında bilgi edinirseniz hem daha bilinçli olursunuz, aynı zamanda izlerken kıyas veya eleştiri  yapabilirsiniz. Hatta bunu yayınevleri ve çevirmenler için bile yapabilirsiniz. 

En önemlisiyse öne kendi "hayal gücünüzle" canlandırıp, kafanızın içinde oynatıp o sahneleri,izleme fırsatını elde etmeniz.
Bence bu en güzeli ve en özeli yani olay şu, yüzyıllar önce yazılmış bir oyunun "sende" nasıl duygular uyandırdığı ve "senin" kafanda nasıl canlandığı.

Şuan hala aynı görüşte misiniz yoksa fikriniz değişti mi bilmiyorum ama size göre eserler, önce okunmalı mı yoksa izlenmeli mi konusu hakkındaki görüşlerinizi "mail" veya "yorum" olarak gün,ay farketmeksizin bekliyorum !





GELELİM SEVEREK OKUDUĞUM TİYATRO OYUNLARINA !

Çok sevdiğimden aza doğru bir sıralamak yapacak olsam okuduklarım arasından, şu şekilde olurdu :

- Bir Yaz Gecesi Rüyası - William Shakespeare
- Romeo ve Juliet - William Shakespeare
- Martı - Anton Çehov
- Vişne Bahçesi - Anton Çehov
- Kibarlık Budalası - Moliere

Sıradaysa Hamlet, Othello ve Macbeth var...

Kitapların hepsini Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarından seçtim. İyi ki de öyle yapmışım, Hasan Ali Yücel Klasikler dizisinde çevirmenden tasarımına, içeriğine kadar her şeyini çok beğeniyorum. 

"En sevdiğiniz Shakespeare sözü/sonesi nedir?" diye bir soru yönelttiğimde en az yüz kişi arasından bir cevap alamamak müthiş üzücü, üstelik bunu ara ara sürekli yapıyorum sosyal medyada belki dikkat çeker, araştırılır, okunur diye. 

Hayal gücü bize verilen en güzel güç bence ve günümüzde ne yazık ki kaybettiğimiz, kullanmaya başvurmadığımız,unuttuğumuz bir güç.

 Gerçeklik , hayal, hayal gücü kelimeleri anlamını bilmediğimiz,sandığımız ve karıştırdığımız duygular artık. Yanlış yerlerde doğru güce kavuşmanız olanaksızdır. 

Belki bir gün bir şekilde bu yazıma denk gelirsiniz ve merak edip okumak isterseniz. İşte o zaman bu yazı bir amaca ulaşmış olur.  

"Yeni yılda attığınız her adımı hissederek, hayatınızla karşılıklı, senkronize bir şekilde doğru zamanda atmanızı ve bu yıl içerisinde herkesin ait olduğu yeri bulmasını dilerim . 🌠"

SEVGİLER !




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Ülke Düşünün Herkes Mutsuz !

Mevsimlere Göre Yaşa !

Instagram Profil Fotografı Neden Görünmüyor ?