Herseyden Biraz

Merhaba,  hafta sonum keyifle geçsin  şöyle güzel bir de kahvaltıyla taçlansın diyip kendini dışarı atanlar ! İzmir'de kahvaltı veya piknik denince akla ilk gelen yerlerden biridir Çiçekliköy.  Bizim  de tercih sebebimiz genelde, çok yakın olması ve alternatif yerlerin bol olması.  Bildiğim güzel  yerler olmasına rağmen, tesadüfen fotoğraflarını gördüğüm badem restoran benim ilgimi çekmeyi başardı. Sıcacık iç mekan dekorasyonu olsun , dışarıda ormanla iç içe yemyeşil huzurlu köşesi olsun bir şans verelim dedik bu mekana. Masamızın bulunduğu köşeden bir görüntü... Şömineli bir çok mekan vardır fakat çok azı gerçek anlamda işlevini yerine getiriyordur. Burada ne şanslıyız ki biz gelmeden önce yakılmış bir şömineyle karşılaştık hatta mekandaki tek şansımız belki bu bile olabilir. Masamızın karşısındaki duvara oldukça güzel bir işlev verilmiş ama şuan pek kullanılmıyor sanırım. Ocağı, fırını, lavabosu olsun küçümsenmeyecek bir mutfak bölümü oluşturulmuş, fak

“ Bizim maviye olan düşkünlüğümüz Selanik'de açan bir çift gözle başlar, denizle devam eder... „ Daha girişiyle kalbinizi fethetmedi mi ? Etmediyse yazımın devamında bu şirin yer hepinizin gözlerinde kalpler oluşturacak eminim. Minik  bir kapıdan bahçeye adımınızı atar atmaz rengarenk çiçekleri , duvarları adeta içinizi açıyor. Bahçenin girişinde hemen sağ tarafta böyle bir yer karşılıyor sizi. Dilerseniz üstü kapalı, toprak zeminli dört kişilik masalarda oturabilir. Dilerseniz çimlere kişi sayınız kadar masa kurmalarını isteyebilirsiniz. Masalar genel olarak dört kişilik. Bahçenin geriye kalan bir kısmı ise hem kapalı hem açık alan olarak kullanılıyor. Denize sıfır manzarası ve denize bakan kısım cam bölmeli , bahçeye bakan kısım ise muşambayla ayrılmış.  Masalar yine dört kişilik. Bahçenin hemen bitiminde aşağıda sahil görünüyor, bu kısımda mekana ait dilerseniz burada da vakit geçirebilirsiniz, özellikle yazları kaçınılmaz gibi görünüyor.

MEKANIN TARİHİ GEÇMİŞİ ! Mekanın sahibinden edindiğim bilgiler doğrultusunda Aydınoğulları’ndan Hüseyin İsa Bey’in kendi adını taşıdığı ve 1360’lı yıllarda yaptırıldığı düşünülen camii ye bitişik olan Bornova Çarşı Han,e skiden ağıl olarak kullanılmış daha sonra demirci,ayakkabıcı vs. dükkanların yer aldığı mekan  ,uzun süren aslına uygun restorasyon çalışmasından sonra, 16 Eylül'de Kahvaltı Restoran ve Cafe olarak hizmete açılmış. İzmir'in en eski Türk yapısı olarak geçmekte. Giriş direk avluya açılıyor ve bu avlunun tüm cephelerinde 2-4-6 kişilik masalar yerleştirilmiş. Mekanın sahibi aynı zamanda buranın yapım aşamasında bizzat bulunduğunu ve karşıda görülen taş duvarları aslına uygun şekilde yapıldığını söyledi. Sonuçta bu avlu bölmeli duvarlarlardan oluşan,içinde ufak dükkanları barındıran ve yukarıdan görülen avlu'nun üst katında dükkan sahiplerinin barındığı bir yermiş. Avlunun sol tarafında gayet otantik bir hava verilmiş loş ışıklı , aynı

Etkinliği bildirmek için geç kaldım ne yazık ki.😫 Kukla gösterileri İzmir'de her yıl Mart ayında oluyor. Kuklalara olan ilgim sayfanın adından anlaşılacağı üzere oldukça fazla, bu konuda gerçekten sabırsızım. Yeni gösteriler için bir o kadar meraklı,heyecanlı ve her sene bu güzel ailenin dahada genişlediğini, ilginin daha çok arttığını görüyorum. GÖSTERİYE KİMLER GİDEBİLİR ? Genelde kukla gösterilerini sadece çocuklar izlermiş gibi bir algı bir çekince var ,aslında bu tamamen yersiz değil yani evet öncelik onlar ve birçok oyun onlara göre ama kelimenin tam anlamıyla yediden yetmişe izleyebileceğiniz çok güzel anlamlar barındıran sözsüz ve dilsiz gösterilerde mevcut. Sonuçta 20 ülke ve 40 tane gösteri söz konusu içinde bana göre her yaştan insanın ilgisini çekebilecek gösteriler mevcut.Ayrıca bu sene özellikle çocuklardan çok gençlerin ve yetişkinlerin yoğunluğu gözümden kesinlikle kaçmadı. Salona girmek için dışarda beklerken insanlar

Uzun zamandır böyle anlamlı bir animasyon izlediğimi hatırlamıyorum !  Açıkcası izlemeden önce, sadece eğlendirici bir animasyondur diye düşünmüştüm ama hem güldürüp hem inceden düşündüren,bir yandan eğlendirirken bir yandan duygusal geçişlere sahip oldukça etkileneceğim bir animasyon olacağını tahmin bile etmemiştim doğrusu. Hiccup ve Babası Stoick Bir Viking olarak doğduğunuzu hayal edin, hayalinizdeki kişi muhtemelen güçlü,acımasız heybetli yani kısacası sağ taraftaki karakter formunda şekillenecektir. Şimdiyse Hiccup' ı gözünüzde canlandırın ! Bir Viking olarak doğmakla kalmamış,Viking liderinin oğlu olarak doğmuş ve ne yaparsa yapsın onların savaş dünyasına uyum sağlayamamış bir çocuk.Üstelik onlar gibi güçlü olma çabaları göz ardı edilecek gibi değil. Her seferinde köylerini basan ejderhalara karşı adeta savaş açan Vikinglerin arasında olmak,savaşmak,güçlü ve onlardan biri olduğunu göstermeye çalışırken bir gün hesaba katmadığı bir hata

İlkbahar görünümlü,güneşli ama aynı zamanda soğuk ve aldatıcı kış günlerinin hafta sonuna denk gelmesini fırsat bilerek nereye gitsek diye düşünmeye başladık ve kendimizi adeta "cennette" bulduk. Fotoğraf her ne kadar yaz günü plajda çekilmiş gibi görünse de, burası aslında çeşitli su kuşlarının yaşadığı bir doğal yaşam alanı. İzmir'in Çiğli ilçesine bağlı Çamaltı Tuzlasın'da bulunan Kuş Cenneti, içinde iki yüzden fazla farklı kuş türünü barındırıyor.Karşıda görünen bu ince uzun yol ise tuzlu suyun etkisiyle yok olmaya başlayan Homa Dalyanlarını kurtarmak amacıyla yeniden yapılarak güçlendirilmiş, içeriye deniz suyunun girmesi ve yükselmesi engellenmiş. Yol kenarındaki tabela dikkatimizden kaçmadı  Her canlı gibi doğal dengenin sağlanması için kuşların bilhassa su kuşlarının ekosistem'deki yeri oldukça büyük ve onların korunması son derece önemli. Buraya geldiğinizde dikkatinizi çekecek olan ilk şeylerden biri derin sessizlik,