Ilaçsız Gripten Kurtulmanın Yolları !

Merhaba !

Bu yazıyı hazırlarken fena halde grip olduğumu belirtmek isterim , yazı yayıma girdiğinde iyileşmeyi ümit ederek.

Aslında bu yazıyı yazmak geçen seneden beri aklımdaydı , bundan daha doğru bir zaman bulamazdım sanırım. 

Bildiğiniz üzere bahara pek bir şey kalmadı. İzmir'in havası da bu gibi durumlarda tam, bir günde dört mevsim yaşamalık. Neredeyse hiç soğuk görmeden, kesintisiz yağmur havasına büründü şehir. 

Bu belli belirsiz havaya her koşulda ayak uydurmak bazen imkansız hale gelebiliyor. Tam, oh be bu kışı da hastalıksız atlattık derken kendinizi aniden burnunuza mendil tutarken bulabiliyorsunuz. Aksi gibi hava güzel, hava o kadar güzel ki... 

Biliyorum sizi de bu güzel havalar mahvetti .

Peki ne yapmalı ya da siz böyle bir durumda ne yaparsınız ? 

Koşup ilaçlara sarılmak bence asla bir çözüm yolu değil ve bunun bilincindeyseniz eğer yapacağınız tek şey alternatif çözüm yolları aramak olacaktır. Bu konuda önce kendi vücudunuzu anlamalı , kendi kendi kendinizin doktoru olmalısınız  bir yerde. 

İlaç içmeyeyim fakat sabah akşam bitki çayı içeyim düşüncesini de doğru bulmuyorum. Her bitki hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olmamız mümkün değil, her şeyin fazlası elbette ki zarar. ❌

Bir gün gripten değil ama ilacın üzerimde yapmış olduğu ağır etkiyle vardığım bu karardan oldukça olumlu sonuçlar aldım hemde çok kısa bir sürede. 

Peki ne yaptım ? 

Her bitki çayını oturup uzun uzun araştırarak gerçekten bir yere varılmıyor bir bünye kaç farklı bitki çayıyla mücadele edebilir bilemiyorum bunun yerine vücudun bitkilerden çok -vitamine- ihtiyacı olduğu farkına vardım.

LİMONLU TARÇINLI ÇAY

İşte benim kurtarıcılarım ! Başrolde limon yer alıyor tabii ki , oturup C vitamininin faydalarını tek tek yazmak istemem ama bunun yerine hayatımızda sıklıkla yer vermemiz gereken gerçek anlamda kurtarıcı bir eleman. Üç muhteşem bileşene gelirsek, kendileri en ağır gribi bile iki günde atlatmama yetecek derecede iyiler . 

Yapmanız gereken tek şey, sıcak su- tarçın- limon ve balı birbiriyle kardeşçe bir bardakta kaynaşmalarını sağlamak. İşte bu kadar ! Günde iki en fazla üç kere belli aralıklarla tükettiğim çay, hem boğazımı oldukça yumuşatıyor, hem vitaminiyle (kıl köklerimin bile ağrıdığı) vücudumu canlandırıyor hem de tarçın sayesinde öksürüğü azaltıp, tahrişi engelliyor. Tarçının zihne verdiği rahatlatıcı etkisi yeter zaten daha ne olsun.

GRİP VE TERLEME

Ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, titreme, halsizlik, kuru öksürük gibi etkileri olan grip virüsü aynı zamanda terleme gibi vücut salgılarında artışa neden olabiliyor. Bu bize yetmezmiş gibi birde biz "bir terleyim geçer." mantığıyla hareket edip kendimizi kat kat yorganın altına sokuyoruz.

 Peki bu "terlemek" düşüncesi ne kadar doğru ?

Terleme vücudun virüsü dışarıya atmasına yardımcı olduğu için aslında oldukça doğru bir gelişme. Yani terlemekten korkmamalıyız.Grip virüsü oldukça dirençli bir virüs olduğu için terleme önemli bir rol oynamakta. 

Sürekli kapalı bir ortamdaysanız, ortamı sıkça havalandırmalı kendinizde sıkça temiz hava almalısınız. Bağışıklık sisteminizi güçlendirir, dinlenmeye fırsat bulur ve üstüne terlerseniz hastalığı bir haftaya kalmadan atlatırsınız ancak dikkat etmezseniz iki haftaya kadar devam edebilir.

Yanımdan eksik etmediğim diğer kurtarıcıda  limonlu su, gün içersin de içtiğim her suya bir miktar limon sıkıyorum. Vitamin takviyesini daha da arttırmış oluyorum böylelikle. 

Aynı zamanda zayıflatıcı etkisi olduğunu söyleniyor. Gerçekten fazlasının , ağızda bir tokluk hissi bıraktığı bir gerçek.Boğazımı tahriş etmesi de bir gerçek. O yüzden suyun tadını çokta değiştirmeden içmek en güzeli. 

Normalde su içmiyorsanız bile grip olduğunuzda boğazınızı kurutmamak adına daha sıklıkla su içmeniz gerektiğini göz önünde bulundurunca, bu epey bir C vitamini takviyesi alacağınız anlamına geliyor. 

Bunun yanı sıra elma ve portakal gibi nimetlerden de kesinlikle faydalanmayı aksatmadım tabiki de. Düzenli olarak her akşam ağırlıklı turunç ve elma tükettim.

Geceleri tahriş olan ve oldukça kuruyan boğazıma (ağzı açık uyuyanlar dikkat ) bulduğum yegane ve etkili çözüm sadece bir kaşık bal alıp uyumak oldu.  

Kesinlikle kendinizi serbest bırakın dediğim en muhteşem çözüm ise günde bir doz çikolata tüketimi.

Grip sadece vücudumuzu değil ruhen de bizi üzgün ve mutsuz yapıyor. 

Kendimizi kesinlikle şımartmalı, gerekirse o çikolatalı pastayı gidip almalı ! 

Yazdıklarımın hepsi hastalık başlangıcı için geçerli, eğer hastalığınız daha da ilerledi ve siz hiçbir şey yapmadıysanız elbette ki  doktora görünmelisiniz.

Umarım baharı hiç bir virüsün kıyısından köşesinden geçmeden, canlı ve enerjik bir şekilde karşılarsınız. Sonrasın da zaten bir şey yapmanıza gerek yok, bahar tüm renkleriyle bir yolunu bulur ve sizi iyileştirir.  

Neşenizi kaybetmeyin, sağlıkla kalın !


İLGİNİ ÇEKECEK BENZER KONULARA GÖZAT !

TEKRAR FORMA GİR ! " WOMAN'S HEALTH "

TOPARLANIN BAHARA AÇILIYORUZ !